Sayfalar

27 Mart 2013 Çarşamba

Egolulaştıramadıklarımızdanmısınız?

Herkes her şeyin en iyisini biliyor değil mi? Herkesin her lafa, her olaya, her duruma, her konuya verebileceği cevabı var. Herkes alim, herkes yetenekli, herkes her şeyi yapabilir değil mi? Ve herkes herkesten üstün maşallah, değil mi? Herkesin sadece kendi açısından gördüğü, herkesin kendi açısından düşündüğü doğru olan. Herkes, herkes, herkes... Sonra da diyorlar ki niye herkesten kaçıyorsun, niye bu kadar içine kapanıksın.

Niye mi? Çünkü herkesin birbirine garezi var. Çünkü herkes hiçbir şeyi beğenmiyor. Çünkü herkes diğerine hayatı çekilmez yapıyor. Eeeğ, yeter be egomuza da bize de! İnsanız diye burnumuz büyümüş. Kuluz yahu hepimiz işte, aynı yaratanın yaratılanıyız.

Egomuz öyle büyüdü ki, toplumsal sorunumuz oldu. Birbirimizden kopuyoruz. Kimse kimseyi dinlemiyor, anlamıyor, anlamaya çalışmıyor. Hepimiz kendi dünyamızı yaşıyoruz. Hepimiz bir şeylere önyargılı davranıyoruz ve kendi doğrumuzu inadına devam ettiriyoruz. Karşımızdakinin de bizim gibi insan olduğunu unutuyoruz. Yunus Emre'nin öğüdünü unutuyoruz.

Hani biz yaratılanı yaratandan ötürü severdik? Hani biz yaratılanı yaratandan ötürü kollar, gözetir, yardım ederdik? Ne ara böyle olduk?

Yoo, gayet sakinim.

Hiç yorum yok: